Hiç Ünlü Ressamların Çalışma Alanlarını Merak Ettiniz mi?
Ben genel anlamda sanat eserlerine her baktığımda onu yapan sanatçının duygu ve düşüncelerini düşünmenin yanı sıra sanatçının ilhamını konuşturduğu o atölyeyi de düşünmeyi seviyorum. Çünkü sanatçının sanatı kadar atölyelerinden de o sanatçı ile ilgili fikir edinmek ve önemli ipuçları yakalamak mümkün.
İllüstratör Max Dalton ise bu düşünceyi bir tık ileri taşıyarak sanatçıların atölyelerindeki sihirli atmosferlere odaklandığı bir dizi illüstrasyon üretti. İllüstrasyonlarında sanatçıların kendi portrelerinin yanı sıra o sanatçıya ait farklı detaylar ve o sanatçıya ait ikonik işler de yer alıyor.
Dalton, araştırmalarını yaparken sanatçıların stüdyolarına ait fotoğraflar arıyor, yaşamları ve çalıştıkları yerler hakkında şeyler okuyor, hatta stüdyonun tam adresini bulursa şahsen ziyaret ediyor eğer edemezse de Google sokak görünümünden arayarak mahallede dolaşıp o zamanlar nasıl göründüğünü ve sanatçının gözünden nasıl görüneceğini hayal etmeye çalışıyor. Bu nedenle serideki her çalışma, Dalton’un sanatı hakkında yaptığı kapsamlı araştırmaların sonucunda elde ettiği detaylarla dolu.
Seride Dali’nin Katalanya’daki atölyesinden, Monet’nin açık hava atölyesine ve Picasso’nun müzeyi andıran görkemli stüdyosuna kadar birçok mekanı görmek mümkün.
Jackson Pollock stüdyosunu East Hampton’daki evinin yanında yer alan ahıra taşıdığında ve yerde resim yapmaya başladığında radikal bir dönüşüm yaşamış.
Pollock’un resimlerinde sigara izmaritleri ve çiviler de dahil olmak üzere stüdyosundan parçalar bulunuyor.
Pollock belki de stüdyosunu o ahıra taşımasaydı kariyerindeki dönüşümü de hiç yaşamayacaktı ve bu kadar tanınmayacaktı.
Dalton’a ait bu serinin görsellerine ve daha birçoğuna Instagram hesabından ulaşabilirsiniz ve Dalton’a ait ürünlerden satışa açık olanları SpokeArt ‘tan inceleyebilirsiniz.
Ayrıca Max Dalton’un ‘Moments in Film’ sergisinde de bu eserlerden bazılarını görmek mümkün. Sergi şuan Güney Kore, Seoul’de bulunan My Art Museum (MAMU)’da ve 11 Temmuz’a kadar da açık olacak.
11 Temmuz öncesi koronanın bitmesi şerefine Kore’ye tekrar gidip sergiyi orada görmek çok güzel olurdu tabii, fakat olasılıklarımı arttırmak adına Max Dalton’un sergisinin İstanbul’a gelmesini ve burada da görebilmeyi içtenlikle diliyorum.
